MUBI ocak seçkisinin öne çıkan filmleri

Usta yönetmen Aki Kaurismäki’nin 2023 Cannes Jüri Ödülü sahibi aşk öyküsü “Sararmış Yapraklar”, Japon sinemasının en büyük yönetmenlerinden Hirokazu Koreeda’nın dikkat çeken ödüllü filmi “Canavar”, çok tartışılan Türkiye’den gitmek konusuna etkileyici bir bakış sunan “Açık Kapılar Ardında” ve Onat Kutlar anısına gösterilecek belgesel “Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar”, ocak ayı boyunca MUBI’de seyirciyle buluşuyor.

SARARMIŞ YAPRAKLAR / FALLEN LEAVES

(Aki Kaurismäki, 2023)

Finlandiyalı usta yönetmen Aki Kaurismäki‘nin “yılın en iyileri” listelerinde kendine sıkça yer bulan aşk öyküsü, 2023 Cannes Jüri Ödülü’nün de sahibi olmuştu. İşçi sınıfından bir kadın ve bir erkek; süpermarket çalışanı Ansa ve inşaat işçisi Holappa’nın engellerle dolu hikayesi, minimal tasarımlar, hüzünlü ince bir mizah ve rock müziğiyle renkleniyor. MUBI’de 24 filmlik Kaurismäki retrospektifi devam ederken, yılın en çok ses getiren filmlerinden SARARMIŞ YAPRAKLAR bir MUBI Sunumu olarak izleyicilerle buluşacak.

CANAVAR  / KAİBUTSU

(Hirokazu Koreeda, 2023)

Japon sinemasının en büyük yönetmenlerinden Hirokazu Koreeda, bu yıl Cannes’dan En İyi Senaryo ödülüyle dönen filminde bir çocuğun duygusal dünyasının derinliklerine iniyor. Çok katmanlı bir yapı kuran filmde, aynı olaylar seyirciye Kurosawa klasiği Rashomon’u andıran bir üslupla üç ayrı perspektiften anlatılıyor. İnsanlar arasındaki uçurumları hümanist bir yaklaşımla ele alan film, sınıfında çıkardığı sorunlar yüzünden dikkat çeken bir çocuk ve onun öğretmeni etrafında gerçeklik algımızı, çağımızın ahlak anlayışını, ön yargılarımızı sorguluyor.

AÇIK KAPILAR ARDINDA

(Alpgiray Uğurlu, 2023)

30. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Ulusal Yarışma bölümünde yer alan ve FİLM-YÖN En İyi Yönetmen ödülünü kazanan film, Türkiye’den gitme planları yapan binlerce gençten izler taşıyor. Berlin’de yaşayan yönetmen Alpgiray Uğurlu’nun imzasını taşıyan film, Türkiye’den Berlin’e göçen genç bir mühendisin ev kiralarken kefil bulmak için çıktığı yaklaşık 24 saatlik bir yolculuğu anlatıyor. Siyah beyaz bir estetik ve sade bir dille çekilen AÇIK KAPILAR ARDINDA, festival gösterimlerinin ardından ilk kez MUBI’de seyirciyle buluşacak.

AŞK, ATEŞ VE ANARŞİ GÜNLERİ: TÜRK SİNEMATEKİ VE ONAT KUTLAR

(Önder Esmer, 2023)

Onat Kutlar’ı kaybettiğimiz günün yıldönümü 11 Ocak’ta MUBI’de gösterime girecek, Önder Esmer’in imzasını taşıyan bu belgesel, geçtiğimiz nisan ayında 42. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde prömiyerini yaptı. Fikirleriyle, yazılarıyla sinema dünyasında büyük iz bırakan, Türk Sinematek Derneği’nin kurucularından Onat Kutlar’ı odağına alan belgesel, onun etrafında sinematekin yarattığı kültürel etkiyi, dönemin hararetli politik  arka planını ve toplumsal hareketleri anlatıyor.

MASUMİYETİN İNTİHARI / THE VIRGIN SUICIDES

(Sofia Coppola, 1999)

Pulitzer ödüllü yazar Jeffrey Eugenides’in romanından uyarlanan Sofia Coppola imzalı film, küçük bir Amerikan kasabasında yaşayan beş kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Günümüzde modern bir klasiğe dönüşen bu unutulmaz büyüme öyküsü, genç kadınların varoluşsal kaygılarını ve dönemin trajedilerini bir külkedisi masalı misali beyazperdeye taşıyor. MASUMİYETİN İNTİHARI, 25. yılına özel yenilenmiş kopyasıyla yeni yılda MUBI’de.

TAKİP / FOLLOWING

(Christopher Nolan, 1998)

Her filmiyle dünyanın ilgisini üzerine toplayan ve dev bütçeli yapımlara imza atan Christopher Nolan, bu çıkış filminde kara filmlere has birçok unsura taze bir soluk getiriyor. Siyah beyaz estetiğiyle dikkat çeken, düşük bir bütçeyle çekilen bu bağımsız yapım, yalnızca günümüzün en büyük yönetmenlerinden birinin ilk filmi olarak değil, yeni nesil bir kara film olarak da ilgiyi hak ediyor. Londra sokaklarında 16mm formatında çekilen TAKİP’te, kalabalıktan birilerini seçip onları rastgele takip eden bir yazar, Cobb adlı bir suçlunun peşinde karanlık bir dünyaya çekiliyor.

PARALEL ANNELER / MADRES PARALELAS

(Pedro Almodóvar, 2021)

Pedro Almodóvar’la Penélope Cruz’u bir kez daha buluşturan PARALEL ANNELER, aynı gün doğum yapan iki kadının öyküsü üzerinden İspanya tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutuyor. Doğum için kaldıkları hastane odasında yolları kesişen iki kadın arasındaki bağ, sürpriz bir yolda ilerleyerek ülkenin geçmişindeki yüzleşilmemiş travmaların ve suçların peşinde özgün bir anlatıya dönüşüyor. Melodramları yeniden yorumlayarak kendi imzasını atmasıyla ünlü İspanyol usta Almodóvar’ın belki de en politik filmi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir