Kola veya enerji içeceği değil: Aslında en sağlıksız içecek buymuş

Meyve Suları: Göründüğü Kadar Masum Değil!

Kola veya enerji içecekleri pek çok kişi için en zararlı içecekler arasında yer alıyor. Ancak yeni araştırmalar, meyve sularının aslında daha da zararlı olabileceğini gösteriyor.

Meyve Suları Sanıldığı Kadar Masum Değil

%100 meyve suyu gibi ifadelerle satılan bu içecekler, başta sağlıklı bir tercih gibi görünse de aslında öyle değil. İçerdikleri yüksek miktardaki fruktoz ve uzun raf ömrü için eklenen katkı maddeleri, meyve sularını sağlıksız bir şeker kaynağı haline getiriyor.

Kola ve Enerji İçeceğinden Farkı Ne?

Kola yüksek miktarda şeker, kafein ve asit içerirken, enerji içecekleri yoğun kafein ve uyarıcı maddeler barındırır. Bu içecekler fazla tüketildiğinde vücuda zarar verebilir ancak genellikle zaten zararlı oldukları için sınırlı tüketilirler.

Hazır meyve suları ise sağlıklı olarak algılanır ve özellikle çocuklar tarafından tercih edilir. Ancak bir bardak portakal suyunda ortalama 5-6 küp şeker bulunur ve lif içermez, bu da kan şekerini hızla yükseltir ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Beslenme uzmanları, bir kutu meyve suyu içmenin aslında 3-4 portakalın şekerini aldığını ve posa ile vitaminin büyük kısmını kaybettiğini belirtiyor. Bu, sıvı şeker yüklemesi yapmaktan öteye gitmiyor.

Meyvenin Kendisini Tüketin

Meyve suyu içmek yerine meyvenin kendisini tüketmek daha sağlıklı olabilir. Eğer içecek formunda tüketmek istenirse evde sıkılmış ve şeker eklenmemiş meyve suları tercih edilebilir. Alternatif olarak şekersiz bitki çayları, maden suyu ve ev yapımı kefir de sağlıklı seçenekler arasında yer alıyor.

Related Posts

Takviyelerde doğru zamanlama ve dost-düşman eşleşmeler ne zaman, ne kadar, ne ile alınır?

Takviyeler faydalı olabilir, ancak doğru zamanda ve doğru besinlerle alınmazsa etkileri yarı yarıya düşer. Bazı kombinasyonlar ise zararlı olabilir. Demirle çayı, kalsiyumla magnezyumu,
D vitaminiyle kahveyi aynı anda alırsanız, emilim savaşını başlatmış olursunuz. Doğru eşleşme kadar yanlış çiftten de kaçınmak gerekir.

Kullandığı termos sonunu getirdi

Uzun yıllar boyunca kullandığı termos sonunu getirdi. Tayvan’da yaşayan bir adamın akciğer enfeksiyonu, vücuduna sızan ağır metaller nedeniyle hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Yapılan araştırmada adamın kullandığı termostan kaynaklı öldüğü açıklandı.

Kalp sağlığı için atılması gereken adım sayısı açıklandı: Yıllardır yanlış biliyormuşuz

Yürümek, yalnızca bir yerden başka bir yere gitmenin yolu değil; kalbinizi güçlü tutan, dolaşımınızı destekleyen ve genel sağlığınızı iyileştiren en doğal egzersiz yöntemlerinden biri. Uzmanlara göre düzenli yürüyüş, kan basıncını dengeler, kolesterol seviyelerini iyileştirir ve kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltır. Peki günde kaç adım atılmaı? Uzmanlar açıkladı.

Sıcak havalarda gıda enfeksiyonu riski artıyor

Bilkent Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Eser:’Son iki haftadır hem poliklinik hem de acil başvurularında bulantı, kusma, ishal vakalarında bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Genellikle, gıda zehirlenmesi olduğunu söyleyebiliriz.’ ‘Dikkat edilecek bazı besinler var. Özellikle daha da dikkatli olunması gereken yumurta içeren krema, pasta gibi dışarıda tüketebileceğimiz ürünler var. Tavuk tüketilirken de daha dikkatli olmak gerekiyor’

Bakan Işıkhan yeni düzenlemeyi duyurdu: 48 bin kanser hastası için umut olacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz Kabine Toplantısı’nın ardından kamuoyuna duyurduğu kanser ilaçlarının geri ödeme listesine alınmasının detaylarını paylaştı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) geri ödeme listesine 5 yeni akıllı kanser ilacının eklendiğini belirten Işıkhan, bu düzenlemenin yaklaşık 48 bin kanser hastası için umut ışığı olacağının altını çizdi.

Kalça kırığı kader değil

Osteoporozun en çok korkulan sonucu kalça kırığıdır. Çoğu zaman bir düşme ile başlar ve hayat boyu sürecek sorunlar kalır. Kırıktan sonra ameliyat, uzun hastane süreçleri, yürüme kaybı ve bağımsızlığın yitimi söz konusu. Peki kimler daha riskte, ne yapabiliriz?