Uzmanından zatürre uyarısı

Zatürre Uyarısı: Solunum Yolu Enfeksiyonlarını Ayırt Edici Belirtiler Neler?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının arttığına dikkat çekerek, zatürre hastalığının grip ya da soğuk algınlığı ile karıştırılabileceğini ancak belirli belirtilerle ayrılabileceğini vurguladı. Özlü, erken tanının önemini vurgulayarak, “Zatürre teşhisinde geç kalınmaması gerekiyor. Hekimin hızlı tedavisi, zatürreye bağlı ölümleri önemli ölçüde azaltabilir” dedi.

Zatürre ve Diğer Solunum Yolu Enfeksiyonları Arasındaki Farklar

Mevsimsel grip ve nezle gibi solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu hafif seyrederken, zatürre bazı durumlarda ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Uzmanlar, zatürrenin belirli belirtilerle diğer hastalıklardan ayrılabileceğini belirtiyor. Yüksek ateş, titreme, aşırı halsizlik, balgamlı öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi belirtiler zatürre ihtimalini artırıyor.

“Zatürre Erken Tanı Almalıdır”

Prof. Dr. Özlü, viral solunum enfeksiyonlarının artış gösterdiği bu dönemde zatürre riskine dikkat çekerek, “Zatürre, grip veya soğuk algınlığından daha şiddetlidir. Hekimlerin erken teşhisi ve tedavisi kritik önem taşır” dedi. Özlü, zatürrenin özellikle risk grubundaki bireylerde ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

Zatürre Belirtileri Nelerdir?

Zatürre tanısında öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerin önemli olduğunu vurgulayan Özlü, belirtilerin tedaviye cevap vermediği durumlarda tekrar bir doktora görünülmesi gerektiğini söyledi. Özellikle bebeklerde ve yaşlılarda anormal solunum hızı, balgamın koyu renkli ve kıvamlı olması gibi belirtilerin zatürre ihtimalini artırdığını belirtti.

  1. Öksürük ve nefes darlığı en önemli belirtilerdir.
  2. Erken teşhis hayati önem taşır.
  3. Risk grupları için daha dikkatli olunmalıdır.

Zatürre ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarını ayırt etmek için belirtilere dikkat edilmeli ve gecikmeden doktora başvurulmalıdır. Erken teşhis, sağlık açısından büyük önem taşır. (Kaynak)

Related Posts

‘Bana bir şey olmaz’ demeyin, gençler arasında da hızla yayıldı

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, gençlerde giderek artan hipertansiyon riskine dikkat çekerek, “Bana bir şey olmaz” düşüncesinin ölümcül sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Hipertansiyonun erken teşhis edilmemesi halinde kalp damar hastalıklarına yol açabileceğini belirtti.

LGS Öncesi Kaygı Uyarısı Geldi!

LGS heyacanı sürüyor. Uzmanlar LGS’ye girecek adaylara ve ailelerine kaygı uyarısında bulundu.  Kaygınızı kontrol edemiyorsanız, çocuğunuzla vakit geçirmeyin!

Türkiye’de çocuklarda işitme kaybı oranı küresel ortalama iki katı!

Duymer İşitme Cihazları, çocuklarda işitme kaybı konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla ‘Şimdi Farkına Var, Yarına Ses Ver’ başlıklı bir etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinlikte işitme cihazlarının kullanımı, adaptasyon süreci, çocuklarda işitme kaybının erken tanı ve teşhisin önemi gibi birçok konu ele alındı. Duymer CEO’su Salih Baz, “Türkiye’de her 1000 çocuktan 4’ü işitme kaybı yaşıyor” dedi.

Obezite stres ve teknoloji kullanımı kısırlık riskini artırıyor

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Onur Danacıoğlu, obezite, stres ve elektronik cihaz kullanımının üreme sağlığı açısından risk oluşturduğunu belirtti. Uzman Danacıoğlu, yaşam kalitesinin üreme sağlığını doğrudan etkilediğine dikkat çekti.

‘Göz nezlesinde her kaşıma, bir sonraki kaşıntıyı artırır’: Dikkat göz şeklini bozabilir!

Göz nezlesinin tedavisinde ilaçlardan çok korunma önlemlerinin belirleyici olduğunu özellikle gözleri kaşımaktan kaçınılması gerektiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Serdar Marol, “Her kaşıma, bir sonraki kaşıntıyı artırır. Bu zincir özellikle çocuklarda kalıcı göz şekil bozukluklarına, hatta keratokonus gibi ilerleyici göz hastalıklarına neden olabilir. Gözlerin kesinlikle kaşınmaması gerekir” dedi.

Evliliklerin ilk 1 yılında ortaya çıkıyor: Öpüşürken bulaşan bu hastalık daha öncekileri unutturacak

İranlı araştırmacı Reza Rastmanesh önderliğindeki yeni çalışma, depresyon ve anksiyetenin sadece duygusal etkileşimle değil, öpüşme ve yakın temas yoluyla ağız bakterileri aracılığıyla da partnerler arasında “bulaşabileceğini” ortaya koydu.